Dağılıp yok olan Selçuklu İmparatorluğundan sonra dünyanın çeşitli yerlerine dağılan Türk beylikleri, yeni devlet kurmak için canla başla çalışırken ilk umut Yeşil Domaniç’in yeşil dağlarında yeşerir.

Kışın ardından gelen baharda, hayvanlarını ve obasını alıp Domaniç yaylalarında hayvan otlatıp kilim dokuyan yörüklerin Oba beyi Gündüz Alp oğlu Ertuğrul, atına binip çıkar tefekkür tepesine, Domaniç ovasında kızıl güneşin batışını izlerken ataları gibi kızıl elmanın peşinden gitmeyi hayal eder.

Kızıl Elma, güneşin battığı yerdir. Hedef batıdır. Batıya gitmek yürek ister güç ister cesaret ister bugünün tabiri ile strateji ister. Güçlü olmak için birlik şarttır. Birlik zorbalıkla, bugünün tabiri ile diktatörlük ile olmaz. Olsaydı Selçuklu yıkılmazdı. Yeni bir düzen, yeni bir sistem gereklidir. Toprakları fethetmeden önce gönülleri fethetmek gerekir.

Ertuğrul, oba beyliğini babadan oğula geçen atadan kalma bir sistemle değil demokrasi ile çözüleceğini düşünür ve artık Beyin değil halkın dediği olacaktır. Bey, halkın seçtiği kişidir.

Ertuğrul’un ömrü, hayallerini gerçekleştirmeye yetmemiştir. Obası atadan gelen gelenek ile Ertuğrul oğlu Alpman’ı Bey seçmiştir. Yüzlerce yıl sonra İngiliz tarihçilerin Oitman dediği, sonraki padişahların Osman dediği Alpman, devlet kuracak güce ulaştığında kayınbabası Ahi Şeyhi Şeyh Edebali’den aldığı manevi destek ve öğüt ile ilk devlet temellerini atmaya başlamıştır.

Kural 1 - İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN ! 

Ertuğrul oğlu Alpman’ın kurduğu büyük devlet, Devleti Aliye bu felsefe ile yüzlerce yıl yükselerek yaşamış. Ancak, seçimler iptal olmuş yönetim yeniden kralın eline geçmiş. Krallar seçim yerine başa en sevdiği kadınların erkek oğullarına devretmeye başlamış. Hürrem Sultan ile değişen sistemde Türkler horlanmaya başlanmış.  Devleti Aliye olmuş Osmanlı İmparatorluğu, Alpman olmuş Osman, Sümerleri yıkan Akatlar gibi binlerce yıl sonra tarih tekerrür etmeye başlamış. İmparatorluğumuz, İngiliz oyunları ile yönünü kızıl elmadan kızıl çöllere çevirmiş. Müslüman ülkeleri bir bir ele geçirmiş. Sonra da kazandığı ülkelerin etkisi altına girivermiş. Çökme başlamış Türk Türk’e düşman olmuş. İki Türk İmparatorluğu Timurlarla Osmanlı savaşına kadar gitmiş iş. Osmanlıdan kaçan Türkler bu seferde Timur’un filleri altında ezilmeye başlamış. Sonra yeniden Osmanlı derken fazla sürmemiş. 16. Devleti kurmak durumunda kalmışız. Timur’un fillerini istemiyorsak öncelikle dik durmasını öğreneceğiz. Yoksa 17. Devleti kurmak kolay olmayabilir.

Tarihteki en büyük imparatorluğumuz, 6 Milyon km2. ile Göktürk İmparatorluğudur. Selçuklu 3,9 Milyon km2. sonra Osmanlı 5,2 Milyon km2. son devletimiz Türkiye ise 783,562 km2.

Kaddafi’yi övenler Libya’yı parçalayıp küçülttü. Saddam’a, “Arkandayız, dal şu Kuveyt’e” diyenler Saddam’a dalıp Irak’ı yok ettiler. Suriye gözlerimizin önünde eridi gitti.

Suriye kahramanı Türkiye diyenlerin gazı ile havalara girmiştik ki. Parçalanmış yeni Suriye’nin lideri Türkiye’den gelecek her şeye yüzde 500 vergi koyuverdi. Bu arada Türkmen gazını da İngilizler alıverdi. Ne dersiniz uyansak mı ?