Ekonomik ‘dostumuz’ İsrail ile ‘Din Kardeşimiz’ İran 13 Haziran 2025 Cuma günü savaşa tutuştu. İsrail, başta Filistin olmak üzere ne kadar Müslüman komşusu varsa hepsine saldırarak soy kırım yaparken birdenbire çıtayı yükseltti ve binlerce kilometre ötedeki İran’ı bombalamaya başladı. Arkalarında deli Trump ve ekonomik iş birliği yaptığı ülkeleri alan İsrail, bölgeye kan kustururken bizim yüzde 98’i İktidara kalanı muhalefete yakın medyamız bu işe çok sevindi.
Bütün dünyada 2020’nin suni krizi korona öcüsünün etkileri bitmiş, enflasyon düşerken, petrol fiyatları taban yapmışken bizde gıda enflasyonu, yüksek benzin fiyatları, tutuklamalar, çalışanlar arasında açılan makas derken bir kaos yaşanıyor. Bir taraf olanları savunmaya çalışırken diğer taraf eleştiriyor, muhalefet her akşam bir yerde mitingler düzenliyor. Sabah ezanında yeni birileri tutuklanıyor, vay şerefsiz hırsız derken kimi akşama kalmadan pardon denilip bırakılıyor, kimi burada suç yokmuş bir de şuraya bakın deniliyor. Millet tam bu olup bitenden bıkmıştı ki savaş çıktı.
“Allah” dedi bizim taraflı medya. Her akşam elde değnekler, efendim bu füzeler saatte 2 yüz kilometre hız yapar diyordu bir uzman süper sonik füzeleri abarta abarta anlatırken. Gerçi o dediği füzeler saatte 6 bin kilometre hız yapıyor, sesten 15 kat daha hızlı gidiyordu ya neyse adam uzman vardır bir bildiği. Bir başkası tutuklanan belediye başkanının yerine geçen kendi partisinden birini muhalefetten kendilerine geçmiş zannediyor. Ciddi ciddi kutluyordu yeni başkanı…
Gülsek mi ağlasak mı derken çıktı işte bu savaş.
“Demleniyorlar” dedikleri için taraftarlarından elleri patlayasıya alkış alanlar, bu sefer de kendileri demlenmeye başlamış ve taraftarları yine elleri patlayasıya alkış tutmuşlardı sevgili konuşmacılarına…
Medyamız, bugün kimi savunmak zorunda kalacağız, yarın tam tersini söylediğinde nasıl kıvıracağız diye saatte dokuz takla atarken imdada yetişmişti bu savaş.
Savaş öyle bir savaş ki aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık ! Bir tarafta halkın din kardeşiyiz dediği İran var diğer tarafta milyar dolarlık ticaret yaptığımız İsrail var.
Hiç hayrını görmediğimiz din kardeşimiz İran bir tarafta, buzdolabımıza, yatak odamıza, tarlalarımıza kadar giren onlarca gemimize ekmek veren İsrail diğer tarafta.
Parasını verdiğimiz F 35 leri bizden alıp Yunan’a Israil’e peşkeş çeken, Filistin’i Müslümanlardan temizleyip Miami yapacağım diyen dostumuz kardeşimiz Trump var öte tarafta.
Öyle trajikomediler yaşanmaya başladı ki. Moderatörler sirk oyuncusu gibi taklalar atarak program sunuyor. Konuşmacılar tenis topu seyreden seyirci gibi bir o yana dönüyor bir bu yana dönüyordu. İşin en ilginci ise iki tarafta birbirine binlerce füze fırlatıyor ama bir bizim Kartal kaya turistik otelinden öldürdüğümüz kadar insan öldüremiyorlardı. Bombalar füzeler düşüyor. Bizim Domaniç’teki kadar elektrik kesintisi olmuyordu. Baktı oyun zevkli Trump daldı savaşa. İran Trump’a haddini bildiren füzeler atınca Trump bu centilmen davranışı için İran’a teşekkür etti. Bir savaş oyunu oynandı ama çok kısa sürdü. 12 günde her şey oldu da bitti maşallah. Savaş oyunu erken bitti şimdi naapsak acaba !