Her olayı herkesten önce öğrenip halka aktarma aracıdır gazete. Haber, köpeğin insanı ısırması değil insanın köpeği ısırmasıdır derler. 
Meslekte 35 yılını doldurmuş bir gazeteci olarak, “Duyunca insana 'aaaa' dedirten her olay haberdir” diyorum bende.

İlk Çinliler çıkarmışlar gazeteyi, sonra Avrupa. Kimi sarayın kararlarını halka duyurmak için, kimi savaşın gidişatını, kimi gladyatörlerin dövüşlerini, kimi yaptığı hizmetleri kimi beklediği hizmetleri derken iş büyümüş gitmiş.

Gazeteci başkalarının hakkını aramakta 'şahin' kadar cesur kendi hakkını aramakta 'serçe' kadar ürkektir der bir meslek büyüğümüz. 
Haberciliğin yanında bir hak arama aracıdır gazete. Bu yüzden de muhaliftir muktedirlere. 

Trafik kazası bir haberdir, çünkü duyanlar merak eder. Kaza yapanların kimliği, kazada ölü ve yaralının olup olmadığı, kazanın nasıl ve nerede olduğu… Net ve gerçek bilgi yoksa halk hemen dedikodu üretmeye başlar. Gazete teyitli bilgi ile gerçekleri ortaya serince dedikodu biter, çektiği fotoğraflarla olayın iç yüzünü ortaya döker, güçlü olanın kazada haklı çıkmasının önünü keser. “Bakın burada kaza oluyor” diye yoldaki soruna dikkat çekerek sürücüleri uyarır; Yangınlarda yine aynı kriterler söz konusudur. Gazete halkın taleplerini üst makamlara ulaştırırken üst makamların hizmet ve taleplerini de halka duyurur. 
Gazete, yayınlandığı yerin aynası ve arşividir. Bilenin bildiğini bilmeyene aktarandır uyarandır. 

Günümüz Türkiye'sinde yeni türeyen ve kendine gazeteci diyen bir güruh türemiştir. Bu tasmalılar her ne kadar kendine gazeteci dese de olaylara objektif bakan analitik beyinlerin gözünde birer paralı avukattırlar. Sahipleri dün ak dediğine neden ak dediğini bu günse neden kara dediğini savunur dururlar. 
Mesleğin yüz karası bu tasmalılar yüzünden mesleğimiz büyük zarar görmüştür. 
Asıl işleri olaylara objektif bakıp gerçeği ortaya çıkarmak olan gazeteciler günümüzde olayları olduğundan farklı gösterme telaşındadırlar. 
Her yere giren siyaset bizim mesleğe de girmiş ve maalesef güvenirliğimiz azalmıştır. Halkında burada büyük katkısı vardır. Herkes kendi partisini övenlere sahip çıkmış, eleştirenlere karşı durmuştur. Buda mesleğini dürüstçe yapan basını güçsüzleştirmiştir. Merdiven altı cep muhabirler ise işin cabası !
Kurunun yanında yanan yaşların arasında hepimiz binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete. 

10 Nisan 1995 yılında ilk yayın hayatına başlayan Öz Domaniç Gazetesi siyasilerin basını kontrol altına alma aracı olan ihale ilanı yemi nedeniyle Yeşil Domaniç, Bizim Domaniç, Malumat gibi gazetelerle rekabet etmek zorunda kalmış. Diğer gazeteler zaman içinde kapanırken Öz Domaniç Gazetesi ayakta kalmayı başarmıştır. Sadece ihale ilanlarının yayınlanıp kısıtlı sayıda dağıtıldığı Öz Domaniç Gazetesini 2006 yılında devralarak kısa sürede haber gazetesi yaptık. Adını da Domaniç Gazetesi olarak değiştirdik. Yurt içi ve yurt dışı aboneliğinde tüm dağıtım güçlüklerine rağmen rekorlar kırdık. Domaniç halkının inadına sahiplendiği gazetemizi en güçlü yerel gazete haline elbirliği ile getirdik.

Teşekkürler Domaniç. Teşekkürler abonelerimiz. Teşekkürler reklam veren esnafımız ! Nice 30 yıllara hep birlikte inşallah !