Bildiğiniz gibi Ramazan ayı boyunca köylerde dolaşarak hem köylerimizi tanıttık hem de bulabildiğimiz insanları konuşturmaya çalıştık.
70 yaştan 100 küsur yaşına kadar yaşlılarımızla konuşma imkânı bulduk. Bu arada dikkatimi çekti. 100 yaşındaki ninemin anlattığı düğün gelenekleri ile bundan 5-10 sene önceki düğün gelenekleri birbirine çok benziyormuş.
Gazetemiz artık haftada iki defa yayınlanıyor. Bizde Çarşamba gazetesinde sosyal siyasal ağırlıklı, Cuma gazetemizi de kültürel ağırlıklı yapma kararı aldık. Bu bağlamda kendi düğünümden de örneklerle sizlere eski düğünleri anlatmaya çalışacağım.
Bu arada bizim düğünümüz 1985'te oldu. Köprücekli Ali ile Osman Demiröz çalmışlardı.
Pazartesi günü evin çatısına bayrak dikilir. İlçeye gidilerek son yiyecek içecekler alınır.
Salı günü köyde Danışık yapılır. Danışıkta, köylü eve davet edilir, yemek verilir. Sonra gelen misafirler, konu komşunun evine dağıtılır. Bunlara konak denir ve karşılıklı rıza ile organize edilir.
Çarşamba-Perşembe çeyiz serilir. Çeyizde evlenecek kızın o güne kadar ördüğü kazak ve çoraplar, işlediği havlu, yastık kılıfı, mendil, danteller, elbiseler ve şalvarlar bir odaya serilir ve kadınlar çeyiz evini görmeye gelir. İki gün boyunca hem gelinin çeyizine göre geline not verilir hem de kendi aralarından çalar oynar, yer içerler.
Cuma çeyiz toplanır kız evi eğlencesi sonra erer. Artık ağırlık erkek tarafında geçer. İkindi namazından sonra davul (Müzik orkestra saz) gelir.
Davulcular köy sınırlarına girdiklerinde tüfek atarak geldiklerini duyururlar. Köyün delikanlıları seymen olur ve davulcuları bulundukları yere karşılamaya gider. Köye kadar davul zurna eşliğinde türküler söylenerek girilir. Bir oyun döndürdükten sonra yemek için önceden belirlenen evlere dağılırlar.
Delikanlı başı köyün delikanlıları ve düğün ağası arasındaki koordineyi sağlar. Delikanlı başı düğün ağasından aldığı listeye göre, hangi evde kimin olduğunu bilir.
Yatsı namazından sonra köy meydanına karaovul kurulur. Yani köyün ortasına kütüklerden ateş yakılır. Delikanlılar, davul zurna eşliğinde misafirleri köy meydanına toplarlar, sonra gece yarısına kadar yerel oyunlar oynanır.
Cumartesi günü herkes akşamdan sarhoş olduğu için düğün öğleden sonra başlar. Yine konakçılar konaklarından delikanlılar ve davul zurna eşliğinde alınarak meydana toplanır. Akşama kadar oynanır.
Pazar günü töreninde öğleden sonra başlar. İnsanlar yorgundur. İş biraz ağırdan alınır. Davul talebe göre oğlan evi ile kız evi arasında gider gelir.
İkindi namazında, gelin almaya gidilir. Delikanlıların organize ettiği gelin alma töreninde en önde bir çocuk rengarenk kurdelelerle süslenmiş, ucuna artı işareti gibi çıtalar çakılmış, sivriltilmiş uçlarına elma, portakal ayva gibi meyveler takılmış gelin alma bayrağı arkasında bir tarafına buğday diğer tarafına ekmek konulmuş heybe ile bir başka çocuk, güvey süzdürmek için davul zurna eşliğinde sadıç evine giderler. Damat ile sağdıç takımları çekmiş serçe parmakla birbirine tutunmuş şekilde evden çıkarlar. Tüfekler atılır, içkiler içilir. Delikanlılar kol kola girmiş konakçıları da evlerinden toplamıştır. Kimileri de daire olurlar. Hep birlikte hiç bitmeyen “Uzun kavak ne uzarsın boşuna” türküsüyle cami etrafında üç defa dönülür. Sonra damadın evine varılır. Bu arada delikanlılar yere oturarak veya yatarak damdın yakınlarını yanların çağırır bahşiş isterler.
Damat ile sadıca yakınları para takar, alkışlarla damat evine bırakıldıktan sonra düğün ağasının evinin bacasına tüfeklerle ateş edilerek baca yıkılır. Damat ve sağdıç başta olmak üzere tüm akrabalar en yakın çeşmeye delikanlıların omuzunda götürülür ve belli miktarlar da bahşiş istenir. Vermeyen ahara atılır.
Deyişleme ile de bu tören sonra erer. Sonra araçlar hazırlanır. Kız evine varılır. Gelin tarafının çeşitli istekleri yerine getirilir. Bu işleri düğün ağası ile sağdıç organize eder. Damat evde bekler. Gelin konvoyu dolaşmaya çıkınca atlılar da köyün girişine konuşlanır. Konvoyu görüp ilk kaynanaya müjdeyi getirene bir tavuk verilir.
Gelin gelir. Dualar yapılır, bu sefer büyükler deyişleme atar.
Yatsı namazında erkek tarafının büyükleri toplanır. Güvey ve sağdıçla yatsı namazına gidilir ve namazdan sonra tekbirlerle damat evine gelinir. Dualar yapılır güvey salınır. Güvey salınma anında güveyi yumruklamak adettendir.
Güvey gelin odasına girmeden anasının bacağının altından geçer, yengelerin tuttuğu ipi koparır. Ocak başındaki bardağı teperek suyu yere döker, birlikte haşlanmış tavuk yenir. Namaz kılınır. Damat gelini konuşturduğu anda kapıda bekleyen sağdıç elindeki tüfekle havaya ateş eder.
Pazartesi günü sabah erkenden davul zurna ile gelin kaldırılır. Gelin sağdıç veya yengelerle köyü dolaşarak el öper. Sonra eve gelir. Gelin oynatma töreni başlar.
15 gün sonra da kız tarafı gelinle damadı ve oğlan tarafını ana evine çağırır.
Eski düğünler böyleydi vesselam