Bir çoğumuz aynı ninnilerle büyütüldük. “Benim babam beni okutmadı siz okuyun çocuklar”, “Babam bıraksaydı ben bu köyü satın alırdım oysa o bize bisiklet bile alamadı.”
Hep aynı nasihat hep aynı terane ama aynı sonuç, oku dediler ama markalı ayakkabıyla okula gelenlerin yanında bizi mahcup ettiler. Çalış dediler ama kazandıklarımızı değerlendiremediler.
Benim anlamadığım çok da bakımsızlardı. Asla kendilerine bakmaz perişan perişan gezerlerdi. 30 yaşlarında ağaran saçlarına bakmadıkları için 40 yaşlarında kel oldular, dişlerini fırçalamadıkları için dişsiz kaldılar. Çok hastalanır ama doktora gitmezlerdi. 60 yaşında bastonla dolaşmaya başladılar. Ana desen ayrı bir dert. Mutfakta tarhanadan başka bir şey pişmez, kurbandan kurbana et görürüz, yetiştirdiğimiz tavuğun yumurtası bile bizden kıskanılırdı…
Yok arkadaş yok. Ben büyüdüm mü bakın neler yapacağım. Çocuklarıma bisiklet değil en iyisinden araba alacağım. En iyi okullarda okutacağım, kırk gün kırk gece düğünler yapacağım. Eşimde bende bakımlı gezen, tozan, hayatı yaşayan, zevk alan bir aile olacağız. Çalışmak para kazanmak için çoluk çocuğumdan asla ayrılmayacağım. Ölene kadar dimdik ayakta, saçı sakalı düzgün sağlığına dikkat eden biri olacağım. Hayatın tadını çıkarmak varken ne bu sefillik arkadaş…
Benim çocuklar adam olmaz efendim okumadılar. Bana çok çektirdiler erkenden saçım ağarmaya başladı. Ama ben babam gibi değilim. Saçımı boyadım genç ve bakımlı görünmeye devam ettim. Benim eşim umduğum gibi çıkmadı. Mutfağı idare edemedi. İyi yemekler yapamadı. Dişlerim o yüzden erkenden çürüdü. Ama ben ne yaptım. Hemen yerlerine yeni dişler taktırdım. Bizde ırsi ben ne yapabilirim ki şeker tansiyon, kolesterol, romatizma derken açık belim büküldü. Ama sağlığıma çok dikkat ederim. Yok öyle koyuvermek. Saçlar da döküldü ama saç ekiliyor canım günümüzde yaş 60 ama bizim saçlar yerli yerinde dikmede olsa…
Henüz kendime bile bir araba alamadım ama şu babadan kalma evi bir tamir ettirsem ilk işim iyi bir araba almak.
Yaşın ilerledi diye iş vermiyorlar. Lan ben taştan su çıkartırım daha be. Hele şu kalp sorunum bir bitsin siz beni ondan sonra görün.
Benim çocuklar, “Baba sen beceremedin bize devret diyorlar” Dünkü çocuklar bana akıl veriyor. Bana babamdan eski bir ev kaldı. Yemedim, yedirdim. içmedim, içirdim. Dik görünebilmek için biraz da ayağımı yorganımdan dışarı çıkardım. Az kazandım çok harcadım. Hava cıva işlerine para harcadım. Neden ? Sizin babanız bakımsız, perişan görünmesin diye. Hele bir sabredin bakın ben daha neler neler yapacağım.
Günler ayları aylar yılları kovalar, zaman gelip geçer ne elde kalır ne avuçta sağlık desen son noktada. Ne boyalı saçlar ne takma dişler kurtaramaz.
Ne kendin için yaşamışsındır ne çocukların iyi bir yerdedir. Dünya denilen şu alemde zaman değirmeni seni de öğütüp bitirmiş, çuvala koymuş geldiğin yere gönderivermiş.
İmam arkada kalanlara yalan söyletmek için hazır ve nazırdı. “Merhumu nasıl bilirsiniz”, Yalancı cemaat hep bir ağızdan, “İyi biliriz” imam sorar, “Haklarınızı helal eder misiniz” yalancı cemaat hep bir ağızdan, “Helal olsun” Hani baban gibi olmayacaktın ?