On bir ayın sultanı Ramazan geldi. Ramazan ayı, oruç ayıdır, nefsin terbiyesinin edildiği aydır. Sabır ayıdır, her şeyden önce. İçinde Kadir Gecesini barındırır ki, Kur'an-ı Kerim bu ayda nazil olmaya başlanmıştır.

İnsanlık âleminin ve Müslümanların Ramazanlarını yaşaması ve bayramlarını bayram gibi yaptıkları nice günlere ulaşmak dileğiyle, İçinde bulunduğumuz Ramazan ayı tüm Domaniçliler başta olmak üzere Türk ve İslam alemine hayırlara vesile olur inşallah.

Ramazan ayı demişken, Ramazan ayı paylaşmaktır. Sağ elin verdiğini sol elin görmeyeceği bir şekilde, olanı olmayan ile bölüşmektir.  Kadim Türk kültürü ile Ramazan ayı adeta özdeşleşmiş ve birbirini tamamlayan iki öge haline gelmiştir. Aslında, ‘’Türkler bir Ramazan medeniyeti kurmuşlardır.

Türklerdeki inanç gereği, Ramazan; sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olup gelişi coşku ve heyecanla karşılanır. Yalnız Allah’a kul olma bilinciyle vecd içinde yapılan ibadetlerin yoğun olarak yaşandığı bu ayda, toplumsal bilinç, yardımlaşma ve dayanışma davranışlarının en üst seviyesine ulaşır.

Kalplerin yumuşamasıyla merhamet, hoşgörü duyguları sevginin çiçekli baharı olup insanların simalarına yansır. Ramazan ayında çirkinlik ve kötülük, kin ve nefret gibi olumsuz tutumlar kaybolur. Şu da bir gerçektir ki, bu ayda kabahat ve suç işleme oranları en düşük oranlara iner. Bütün ailenin sofra başında ezanın okunmasını beklerken çocukların gözlerine doğan o huşu ışıltısı, bütün güzelliklerin bir araya gelerek manevi zenginliği kanatlandırır.

Türklerde Ramazan akşamları orta oyunlar başta olmak üzere etkinlikler düzenlenir ve halkının güzel bir Ramazan geçirmesi planlanırdı. 

Öte yandan atasözleri, deyimler, maniler, ilahiler ve şiirlerle dopdolu geçen Ramazan, edebiyat alanına da farklı etkiler yapmıştır. Ramazan gecelerinde yapılan eğlenceler toplum tarafından beğenilerek izlenmiştir. Yardımlaşma ve kaynaşma duygularının, zirve çıktığı bu ayda, birlik ve beraberlik şuuru da yükselir. Oluşan manevi hava, her kesimi çekim sahasına alarak sevgi ışıltılarının gönülleri aydınlattığı, davranışlarda görülmektedir.

Bu anlamda Domaniç Belediyesinin, belediye önünde oluşturduğu, ben "Ramazan Çarşısı" diyeceğim küçük ama bir o kadar da şirin çarşı beni gerçekten çok etkileyip bu yazıyı yazmama vesile oldu. Bu küçük çarşı ile Domaniçli Türk kültürü ile özdeşleşmiş bir Ramazan ayı geçirme fırsatı buldu diye düşünüyorum.

Diğer taraftan Domaniçli yardımseverlerin desteği ile kaynatılan kazanların, Domaniç belediyesi tarafından ihtiyaç sahiplerine ulaşması ayrı bir güzellik. Özellikle üniversite öğrencilerimizin bu Ramazan ayında iftarlarını bu kaynayan kazanlardan yapmaları beni daha fazla mutlu etti. Paylaşmanın verdiği iç huzuru Domaniçli bu Ramazan'da doya doya yaşayacak inşallah.
 
Kalın sağlıcakla.