Maide Suresi;
76. Ayet, Ey Muhammed de ki: "Allah'ı bırakıp ta sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yeten şeylere mi tapıyorsunuz ? Oysa Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." 77. De ki: "Ey Kitap ehli ! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin. Daha önce sapmış, birçoklarını da saptırmış ve dümdüz yoldan da şaşmış bir milletin arzu ve keyiflerine uymayın."
Kuran mealen diyor ki, Allah'tan başkasına kulluk etmeyin, dinde aşırı gitmeyin.
Hz. İsa'nın yanında bulunanlar, “Göklerden sofra indir de sana inanalım” dedikleri hikayeyi anlatan 112 ve 114. Ayetlerden dolayı surenin adı Maide yani Sofra olmuş .
Zihniyet bu ! Göklerden sofra yani beleş yemek beklemek.
Zebur'un pek taraftarı yoktur. Orta doğunun savaşçı tarafları Yahudiler, Hristiyanlar ve Müslümanlar… Ayrıca, Kuran'a göre yine bu bölgeye 124 bin peygamber gelmiş geçmiş ve üç İlahi kitapta bu coğrafyaya indirilmiş.
Ne hikmetse tüm kutsal kitaplar, dinin peygamberi öldükten onlarca yıl sonra yazılmış.
Bu kadar peygamber, bu kadar din yetmemiş bir de her din kendi içinde yüzlerce tarikata, cemaate, sonra cemaatlerin bağlandığı günümüz terminolojisinde konfederasyon mantığı ile mezheplere bölünmüş.
Dün gökten beleş sofra bekleyen zihniyet, bugün de öldükten sonra beleş geçim için, cennet için, şehit olma inancı ile Allahuekber nidaları ile farklı düşünenler öldürüyor. Öldürürken ölürse de kendini şehit sayıyor.
Coğrafyanın yerlileri öldükten sonra cennet için birbirini öldüredursun. Batının emperyal güçleri dünyayı kendine bağlamak için seferler düzenleyip girebildikleri ülkeleri kendilerine bağlama derdine düşmüşler.
Sofrayı, göklerden beklemeyen batılı güçler, safları kandırarak ellerindeki nimetlere el koyarken Ortadoğu'nun petrol yataklarını keşfetmişler.
Asıl güç savaşları da bundan sonra başlamış.
Kendi gücüne güç katmak için, dünya malı için savaşan emperyallerinde katkıları ile iyice birbirine düşen bizim komşularda yüzlerce yıldır akan kan durmuyor.
Suriye'de emperyallerin iktidara getirdiği sekülerler, bazılarının anlayacağı dilde laikler, daha düz mantıkla Aleviler/Şiiler, ülkede ne kadar şeriatçı suni varsa asmış kesmiş.
Emperyaller, bu işe dur demek için düğmeye basmışlar ve sıra Sünnilerde demişler. Sekülerleri destekleyen Ruslara, Şiileri destekleyen İran'ı önce köşeye sıkıştırmış gırtlağını sıkmışlar. Sonra ipi gevşetip Suriye'den çekilme şartı ile nefes almalarına izin vermişler. İran ve Rusya kaybettiğini kazandığını zannederek çekilmişler.
Suriye'de sekülerleri deviren Sünni komutan, Emevî caminde iki rekat namaz kılıp zaferini İsrail televizyonundan paylaşmış. Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa bu işe sevinirken televizyonlarında, 'bu savaşın kazananı Türkiye'dir' diyor !