TV kanalları arasında zapping yaparken, 'Korkusuz Okuyucu Aranıyor' anonsunu duyunca kulak kabarttım.
Bir gazetenin reklamıymış !
Ne acı bir durum ! Korkusuz okuyucu arıyorlarmış…
Otuz, kırk yaş üstü olanlar hatırlar, eskiden haksız, hukuksuz işlerin üzerine giden gazeteciler vardı.
Gazeteler, televizyonlara reklam verirlerdi. ' Rüşvet dosyasını açıklıyoruz. Yolsuzluk Dosyalarını açıklıyoruz, Bilmem ne cinayetinin arka planını açıklıyoruz' diye. Haberin yayınlanmasının ardından savcılar harekete geçer, rüşvetçileri, yolsuzluk yapanları, katilleri, yardım ve yataklık yapanları tutuklarlardı.
Aynı yaş grubu bir şeyi daha hatırlar; Zeki Alasya, Metin Akpınar ikilisinin 1984 yılında oynadığı YASAKLAR komedisini…
İzlemediyseniz internetten indirip izleyin ! Çok şaşıracaksınız. İçinizden diyeceksiniz ki, 'Vay be adamlar o günlerden bu günleri görmüşler'
Ama işin gerçeği, o gün neysek bugün de oyuz !
Son çeyrek asırda iktidar olan partimiz, iktidara gelirken mitinglerde 3 Y ile mücadele edeceğini söylüyordu. Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar.
Peki bugün durumumuz nedir ?
Hırsızı yakalayan polis veya jandarma, savcılıkta dosyaları ilgili masalara sunmaya çalışırken kelle koltukta yakaladığı hırsız, yolsuz, katil veya tecavüzcü çoktan evine gelmiş sıcacık yatağında mışıl mışıl uyuyor oluyor.
Daha birkaç gün önce havalimanında 45 kişinin ölümüne neden olan katiller serbest bırakıldı. Narin olayı ve benzeri durumlara hiç girmeyelim…
Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar eskiden bunları ele alan basın alkışlanır, medya yaptığı cesur haberleri okuyucusuna satar ve dördüncü kuvvet olarak saygınlığını korurdu !
Günümüzde suç işleyenler serbest, yazanlar tutuklu. Tutuklanacak kadar doğru yazanlar ise tü kaka…
Eskiden doğru habere ücret ödeyerek gazete alan okuyucular vardı. Eskiden doğru haber yapan gazeteci alkışlanır, ödüllendirilirdi. Şimdi haber bedava da, bırakın alkışı bir beğeni tıkı bile alamazsınız.
'Ya taraf olursunuz ya bertaraf' sözünden sonra gazetecilerin yüzde 99'u taraf olmayı seçtiler.
Taraf olanların yüzde 90'nı şükür övgü ve asparagasla köşeyi dönerken diğer tarafta yer alanlar yergi, eleştiri, boş edebiyatla isim yaptılar.
Peki bertaraf olan haberci gazeteciler ne oldu derseniz, Onlarda korku morku yok çünkü kaybedecek bir şeyleri bile kalmadı.
En azından yazdıklarını okuduktan sonra bir beğeni tıkı atacak kadar korkusuz okuyucu arıyorlarmış !