Domaniç Anadolu'nun küçük ama bir o kadar da şirin bir ilçesi. Doğası, Tarihi, kültürü ve insanı ile yaşamaya değer ve yaşanabilecek ender ilçelerden. Hele hele bu hayat pahalılığında büyük il ve ilçelere göre kıyaslandığında şükür ki hayat daha ekonomik.
Neredeyse her bir adımda selamlaştığımız abiler, ablalar, gençler, yaşlılar, köylüler, akrabalarımızla karşılaşmak rutin bir olay. Selamlaşmalarımızın ardında, Domaniçlilik hukukumuz gereği çay tadında koyu muhabbetlere şahitlik ederiz hep birlikte. Yine böyle bir çay muhabbetinde, değer verdiğim, benim için kıymetli bir büyüğümden bir söz duydum. "Aptallar mantıklı, akıllılar ise muhakeme ederek konuşur". Deyiverdi.
Bu söz beni o kadar çok etkiledi ki, bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim. Zaten insana bir şeyler katan insanlar olacak hayatında. Ona esin kaynağı olacak insanlar. Hiç eksilmesinler etrafımızdan o güzel insanlar.
Velhasılı, bazılarına göre yıllarca bu köşede Domaniçliler için Donkişot oldum. Olmayan düşmana (yel değirmenlerine) karşı savaştım. Evet düşman yoktu. Çünkü hangi siyasi partiden olursa olsun siyaset aracılığı ile Domaniç'e ve Domaniçliye hizmet etmek isteyen siyasiyeler de Domaniç’iydi. Komşumuz, ağabeyimiz, kardeşimiz, köylümüz, akrabamızdı kısacası.
Ama bir yola çıkmışlardı o siyasilerimiz. O çıktıkları yol, siyaset aracılığı ile hizmet yoluydu. Domaniç'e ve Domaniçliye kazandırdıklarını alkışladık hep birlikte. Kazandıramadıkları içinde yapıcı eleştiriler de bulunduk. Kısacası senin ve benim siyasi düşüncemden demedim o siyasiler için. Güzel işleri alkışlarken yanlışları yazmaktan çekinmedim yıllarca. Çünkü ben Domaniç’liydim ve Domaniç’linin mağdur olduğu her konuda mağdur oluyordum.
Uzun lafın kısası ; Kıymetli Büyüğümün de dediği, eskilerimizim söylediği o güzel ve anlamlı sözde olduğu gibi Domaniç ve Domaniçliler için yazdığım her bir köşe yazımda, 'akıllı' davranıp muhakeme yapılan yazılar yazmak yerine,' aptal' olup mantıklı yazılar yazmayı tercih ettim.
Ormanlarımız cayır cayır yanarken, yangın söndürme havuzlarının olmayışını dile getirdim mesela. Dağımızda, ovamızda maden aramaları için aç gözlü maden tüccarların iştahını Kabardığını dile getirdim defalarca. Suyu ve yolu olmayan köylerimizin sorunlarını yazdım. Muhtarlarımızın ve siyasilerimizin vereceği tepkilere aldırmadan. Yürüyen yörüklerden geriye sadece göçebe bir Domaniç kaldı, Genç nüfusumuzu kaybediyoruz demekten bir an olsun geri durmadım. Koca dağ yolumuzun üçüncü şeridi ve gerekirse dağ yoluna bir tünel şart dedim seneler seneler önce. Osmanlı'nın ilk yurdudur Domaniç dedim. Söğütsüz bir Domaniç, Domaniçsiz bir Söğüt olamaz dedim yıllarca bu köşemde. İçinde Domaniç cümlesi geçmeden demeç veren siyasilerimizi en ağır bir dille eleştirdim sonu ne olur demeden.
Domaniç için yazdığım yazılarda aptal olmayı tercih edip, ilerisi için hesap yapan, kendi içerimde muhakemesi yapılmış yazılardan uzak durdum yıllar yılı. Akıllı davranıp muhakeme yapılmış yazılar yazmayı tercih etmiş olsaydım, belkide başka koşullarda ve başka şekilde sizlere seslenme fırsatım olabilirdi şu an. Ama Domaniç için aptal olmayı tercih ettim. Sonuçlarının canı cehenneme diyerekten. Selam Olsun Domaniç için aptal olmayı tercih eden Domaniç delilerine. Kalın sağlıcakla.