Geçtiğimiz hafta sonu, 11 ayın sultanı, Ramazan ayını ve Ramazan Bayramını geride bıraktık. Ramazan ayının birliği bereketi ve manevi havasının yanında, Domaniç Gazetesi, bizleri -Köylerde Ramazan- adı altında yaptığı programlarla doğduğumuz ve doymak için göç vermiş, boşalmış köylerimiz ile buluşturup, her bir köyümüze ulaşmış olmanın verdiği haklı bir gurur ile baba ocaklarımız ile hasret gidermemizi sağladı. Sosyal medyadan ziyade emek vererek bir hizmete daha imza attı. Geçen haftaki yazılarımda da belirttiğim gibi emek varsa her şey güzel. Bayramda edindiğim izlenimlerimden yola çıkarak tüm köylerimiz adına koskocaman bir teşekkürü hak ettiler. Domaniç Gazetesi ailesi olarak.
Öksüz ve yetim çocukların bayramı olarak başlayan ve 23 Nisan'da tüm dünya çocuklarına Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından hediye edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını kutladık pazar günü. Domaniç Orta Okulu kapalı spor salonunda gerçekleşen kutlamalara ilgi o kadar yoğundu ki salon almadı halkımızı. Minik çocuklarımızın mehter takımı ile başlattığı 23 Nisan gösterileri İzmir marşı ile son buldu. Geçmişten günümüze, Cumhuriyete uzanan müthiş bir program hazırlamışlar Domaniç'te görev yapan Cumhuriyetin öğretmenleri. Başta öğretmenlerimiz olmak üzere minik yüreklerimizi tebrik ediyorum. Tekrardan başta Şehit, Gazi ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyorum. Nice güzel bayramlara inşallah.
Malum olunduğu üzere 14 Mayıs 2023 tarihinde Türkiye hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekilliği seçimleri için sandık başına gidecek. Bir seçim daha Türk halkının kapısını çaldı. Tüm Türkiye gibi Domaniçli de Cumhurbaşkanı'nı ve TBMM'nde kendilerini temsil edecek milletvekillerini seçecek. Şükür ki, Kahramanmaraş’ta yaşanan deprem dolayısıyla çevre ve gürültü kirliliği pek yaşamıyoruz.
Gel gelelim Domaniç'teki siyasi atmosfere... Kader diyelim gitsin. Domaniç hiç bir seçimden sonra beklediğini alamayıp hep kan kaybeden ilçelerden birisi Türkiye'de. Hep bir kenarda unutuldu ve unutuluyoruz da. Hiçbir isteğimize kulak verilmiyor yıllardır. Bitirilemeyen yollarının, göç veren köylerinin, susuz kalan köylülerinin sesleri hiç duyulmadı. Kısacası her seçim sonrası mağduruz da mağduruz.
Domaniç 14 Mayıs seçimlerine yine yokluklarla giriyor. Bursa gibi sanayi şehrine 100 km uzaklıkta olmasına karşın, İş gücü istihdam noktasında fabrikalarının olmayışından, Ekonomik göç nedeniyle özellikle genç nüfusu çevre ilçe ve illere gidiyor.
Seçimler öncesi bırakalım siyasilerimiz, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliğine aday ola dursun, bizler birbirlerini Allah için seven insan adayı olmaya ve kalmaya bakalım. Her kış aylarında Kocadağ da yollarda kalışlarımıza inat, nasıl ki bir kardelen misali direnip ekmeğimiz için beden gücümüzle Kocadağ'ın geçit vermezliğini, azim ve kararlılıkla yılmadan yorulmadan, çekilen çileye göğüs geren Domaniçli olmaya aday olalım ve olacağız, olmanızda gerekiyor.
Unutmayın biz Domaniçliyiz.
Domaniçlilik o kadar güzeldir ki; Taşköprü kahvesinin önünden başlar ne tarafa gideceksek bitime kadar her dükkana, her kahve önüne ,her oturana takılarak güle oynaya ilerlemek ve selam vermektir. Bu dostluk ve muhabbetimiz korunmalıdır.
Domaniçlilik, Çadır Anası Hayme Ana'nın öğüdünü düstur edinmektir. Oğul Ertuğrul Gaziye. Ne diyordu Devlet Ana; "İnancınla ağzından duayı eksik etme, Sen kızıp köpürme bir de sabırlı ol oğul" diye de devam ediyor.
Velhasıl, Gün biz Domaniçliler için; ayrışma, kutuplaşma, kısır siyasi çekişmelerle birbirimizi yıpratma günü değil; kaderde, tasada ve kıvançta bir ve beraber olma günüdür. Gün; yangından mal kaçırma günü değil, yangını birlikte söndürme günüdür. Bizlerin kültürel, dostane, abilik, kardeşlik ve akrabalık bağları “hasar” görürse bundan iktidarıyla, muhalefetiyle Domaniç’ten başlayarak 80 milyon hepimiz zarar görürüz.
Bizler Domaniçliyiz, her şeye rağmen Domaniçli olmaya ve kalmaya adayız ve mecburuz. Domaniçli olmaya aday olarak ve sağlıcakla kalın.