Mustafa Kemal atladı bir gemiye Samsun’a gitti, “ Arkadaşlar hadi vatanı kurtaralım” dedi ve vatan kurtuldu…
Bu kadar basit mi ?
Yıkılan Selçuklu devletimizden sonra darmadağın olan Türklerin Kayı Boyu Domaniç ve Söğüt bölgesine gelir. Oba beyi Ertuğrul, Sivrice Tepesine çıkar, tepeden seyrettiği Domaniç belinde yeni bir devlet hayalleri kurar. Selçuklunun nasıl ve neden yıkıldığını, yeni devletin bu hatalardan ders alması gerektiğini, yeni devletin işleyişini düşünür tasarlar, tefekkür eder ancak ömrü yetmez oğlu Alpman bayrağı teslim alır halkını örgütler ve Devleti Aliye’yi kurar. İşin özeti bu da iş bu kadar kolay mı ? Basit bir işletme açmak için aylarca yıllarca mücadele verirken bir halkı örgütleyip devlet kurmak, bu uğurda kanından canından olmak kolay mı ?
Baba ölünce anneyi erkek evlada miras kılan bir din, kız çocuklarını diri diri mezara gömdüren bir din, kadınları seks objesi, fakir fukarayı köle gören bir zihniyete karşı çıkan Hz. Muhammed, Hira mağarasına gidip tefekkür ederken İslam peygamberi oldu, Müslümanlığı getirdi, köleliği kaldırdı, kadın haklarını getirdi. Kız çocuklarının diri diri gömülmesini yasakladı… Bu kadar kolay mı oldu zannediyorsunuz ?
Atalarımız, Domaniç’ten başlayıp bir Cihan devleti olan Osmanlı İmparatorluğunu ilan etti. Yüzlerce yıl ayakta kaldı. Ecnebilerle evlenerek kendi halkını dışlayıp saraylarda zevki sefaya düşünce fethederek malına mülküne el koyduğu ülkeler ayaklandı. İntikam almaya başladı.
Fethettiğimiz topraklar elimizden gittiği gibi Anadolu’da elimizden gitti. Osmanlının dışladığı Yörükler Türkmenler aç, sefil, perişan ve bıkkındı. Elimizde Ankara ve civarında üç beş ilimiz kalmıştı.
Batıdan Yunan ve yandaşları, Güneyden Araplar, İngilizler ve yandaşları, kuzeyden Ruslar, Doğudan Ermeniler üstümüze çullanmışken içeride de cirit atan satılmış hainler Yunan gelirse, İngiliz gelirse daha iyi olur propagandalarını yapıyor üstelikte bunu din kisvesi altında yapıyorlardı.
Nereden biliyoruz ? Türk, Arap, Yunan, İngiliz, Alman, Rus kaynaklarından biliyoruz.
Kan gövdeyi götürürken, insanımız aç ve yorgunken, devletine dinine küsmüşken bu yoksul ve bıkkın halkı örgütlemek yeniden vatan millet heyecanı ile Tefekkür Tepeye çıkmak, Din iman ahlak diye yeniden Hira Mağarasının ruhunu canlandırmak, soykırım sonrası yeniden Ergenekon dağından inmek, Kuteybe savaşlarından sonra halka yeniden Türklük şuuru işlemek kolay mı ?
Devlet olabilmek için millet olmak gerek. Millet olmak için din, dil, töre, kültür gerek. O günlerin şartlarında devlet kurmak için YÜREK GEREK. 106 yıl sonra bile atalarımızın bu başarılarını anmak kutlamak gerek. Dini bayramları kutlayabilmek için milli bayramları hak etmek gerek. Tüm bunları anlamak için ise milli ve dini ŞUUR GEREK !