Dünyanın en şanslı milleti herhalde bizizdir !
Bir ülkemiz var, “Bu ülkeyi en iyi ben yönetirim” diyen yüzlerce partimiz var. Her köşesinden biri çeke çeke baya yıprattılar ama koparamadılar.
Bir dinimiz var. Yüzlerce tarikatımız var, “ En iyi benim diyenler” bir oyana çekiyor bir bu yana çekiyor. Baya yıprattılar ama bitiremediler !
Karşılıklı iki grup haber medyamız var. Kanallar arasında dolaşan dünyanın en zeki adamları bizim haber kanallarında.
Bir adam hem savaş uzmanı hem ekonomist hem teolog hem psikolog, siyaset bilimci, uzay bilimci ne ararsan var. Adeta ortaya karışık özel yaratılmışlar.
Bir iki kanal var ki bu kanalların eli değnekli uzmanları sürekli bu gece savaş çıkacak diyor…
Bir başka kanallar, Instagram lokantasından çıkmıyor, sürekli Instagram gevişi getiriyorlardı. O bitti şimdi de milletin evine alıp beslemeyip sokağa attığı köpeklere milletin parası ile belediye baksın laflarını geveliyorlar.
Yıllarca gavur icadı bakmayın dedikleri televizyonlardan birer ikişer tane açıp yayın yapan din esnafı sakallılar ise tam bir içler acısı komedi. Bir bakıyorsun fakirliği övüyorlar, bir bakıyorsun, vakıa süresini okursan çalışmadan zengin olursun diyorlar. Hatta fakirliği sona erdiren, borçları ödeten dua kitapları bile satıyorlar. Cenneti binlerce çıtır melek ile doldurup şaraplarla yıkıyorlar. Gemiler dolusu kahvaltı da yeni çıktı. Neyse bunlarda diğerleri gibi program sonunda Mercedeslerine binip gidiyorlar.
Bizde bunları dinleyenler olarak ya bu gece savaş çıkacak korkusuyla ya ekonomimiz batacak korkusuyla ya cehennem korkusuyla kıvranırken fakirleşmemizin nedenini bile sorgulamadan elimizdekilerle yetinmeye çalışıyor umutsuz, umarsız yaşayıp gidiyoruz.
Halkın bu konularla meşgul olduğu bizim alemde biz de yerel medya olarak, Domaniç Tunçbilek yolu ne olacak ? Susuzluğun çaresi içme suyu göletlerimiz ne zaman olacak. Domaniç İnegöl yolu ne zaman yapılacak gibi halkı ilgilendirmeyen boş boş işlerle uğraşıyoruz.
Domaniç’te bilmem kaç tane emlakçı oldu. Şakır şakır birileri bizim arsalarımızı tarlalarımızı topluyor. Üç kuruşluk tarlayı üç yüz kuruşa satan Ahmed ağa parayı faize yatırmış her gece pavyonlarda alemlere akıyor, Cuma günleri de bir mesaj sallıyor.
Ölmek için doğduğumuz dünyada herkes bir iz bırakarak ölüyor. Kiminin izi, hakka hizmet, kiminin kara batak. Kimi geldiği gibi geri giden bildiğin kuru toprak.
Neyse bu yazı pazartesi günü yazıldı. Eğer siz şimdi bu yazıyı okuyorsanız demek ki bizim değnekli uzmanların dediği gibi savaş çıkmamış, sarıklıların dediği gibi kıyamet kopmamış, ya da ötekilerin dediği gibi ekonomi ve ülke batmamıştır. Anın tadını çıkarın !