Bilim adamları toplanmış, günlerce aylarca yıllarca tartışıp bir sonuca varamamışlar.
Neymiş efendim; Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan ! Aralarında anlaşamayınca bir de horoza danışalım demişler. Aralarından seçtikleri temsilciler gidip horoza meseleyi anlatmış Horoz; ‘ Ben işimi yapar geçerim gerisi beni ilgilendirmez’ demiş.
Bilindik eski bir hikaye…
Son yıllarda Milli Görüşçülerin çıkardığı alternatif yılbaşı kutlamasına Mekke’nin kurtuluşu eklendi.
Düne kadar Miladi takvime, gavur icadı diye karşı çıkanların bir kısmı ne hikmetse itirazsız Mekke’nin kurtuluşunun miladi takvime göre kutlanmasını sorgulamadı.
Ülkemizde katılımcı sayısının artarak devam ettiği Mekke’nin Kurtuluşu kutlamalarından Suudi’ler haberdar mı bilmiyoruz. Ancak her şeyi bilen internetten günlerce araştırdım. Suudilerin Mekke’nin kurtuluşunu kutladıklarına dair bir bilgiye rastlayamadım.
Tek ulaştığım bilgi bu; Mekke'nin Fethi, İslam tarihindeki önemli olaylardan biridir ve 11 Ocak 630 (Miladi) tarihinde gerçekleşmiştir. Mekke'nin Fethi, Hz. Muhammed'in ve sahabelerinin Mekke'yi fethetmesiyle sonuçlanmıştır. Mekke'nin Fethi, İslam'ın yayılmasında ve güçlenmesinde büyük bir dönüm noktası olarak kabul edilir…
Eee Türkler niye bunu 31 Aralık’ta kutlar oldu ?
Hatırlarsınız, bir dönem de bir cemaat çıkıp, 20 Nisan Hz. Muhammed’in doğum günü demiş ve doğum günü kutlamak günah diyenlerin büyük çoğunluğu birden kıvırıp 20 Nisan’da Hz. Muhammed’in doğum gününü kutlamaya başlamışlardı. Burada da Hicri Takvimi savunanlar miladi takvime göre gün belirlemişler ve muhafazakar kesim buna da itiraz etmemişti.
Sömürü doğanın bir kanunu gibi her evde, her ülkede ve tabi ki dünyamızda hep var olagelen bir durumdur. Sömürenlerin ortak formülü de ‘ BÖL PARÇALA YÖNETTİR ‘
Müslümanlar Kuran’a iman etseler, yani dini işlerde Kuran’a teslim olsalar. Kuran’ın emrettiği gibi akleden sorgulayan bir toplum olurlardı. Ancak şeyhler, cemaat önderleri gibi dini liderler Müslümanın kuran okumasını yasaklıyor. Hele hele anlamasına karşı çıkıyor ve okutmuyorlar. O yüzden de sık sık kıvırsalar bile kimse bir şey bilmediği için karşı da çıkmıyor.
Dün, gavur icadı televizyona bakmayın diyen Mercedesli şeyhlerin birer ikişer televizyonları var ama kimse siz bize televizyon günah demiyor muydunuz demiyor !
Sonuç Horoz işine bakıyor, Böl parçala yönet, bir kesim sorgusuz Mekke’nin fethini yılbaşına alternatif çıkarıp bir de ötekileri düşman ilan ederken, öteki taraf ta 1 Ocak’ta deliler gibi ağaç süsleyip yılbaşı kutluyor. Biz her ikisine de karşı değiliz.
Biz hasbelkader Türk doğduğumuz için coğrafyamız kaderimizdir deyip, Araplardan daha Arapçı, Avrupalılardan daha fazla Avrupacı Türklerin aksine TÜRKÜN YILBAŞI 21 MART’TIR diyen özünden kopmamış Türkler olarak bunları kaygıyla izliyoruz !