Yaşlanan insanlar hatıralarını, anılarını anlatmasını pek severler. Bizim de 17 sene de, yaş da ilerledikçe baya bir anımız birikti. Eskileri özlemeye başladık !
Her yeni gelen kaymakamlar, tüm köylerimizi tek tek ziyaret eder, halk ile bir araya gelir, sorunlarını dinler, hiçbir şey olmasa da köyleri tanır kaynaşır, bizde fırsattan istifade insanlarımız ile tanışma fırsatı bulurduk !
Köylerde ilk defa bir gazeteci ile tanışanlar, kaymakama, karakol komutanına diyemediklerini bize anlatır. Bizde bize anlatılan sorunları yetkili kurumlara, ‘Falanca köyün veya köylünün şöyle derdi varmış’ diye iletirdik. Çok da faydalı oluyor, sorunlar çözülüyordu. Bu vesile ile tanıdıklarımızın sayısı artıyor, dostluklar başlıyordu.
Dost biriktirmek hobilerim arasındadır. Ninem, “ Dost kazan dost, düşmanı ananda doğurur” dermiş…
İlçede görev yapan her memura veda töreni yapılır, yaklaşık yüz kişilik bir ekiple bir araya gelinir, yenir içilir eğlenilir, canlı müzik yapılır, giden memur ile anısı olan anılarını anlatırdı. En çok da Saruhanlar Muhtarı Mehmet Ayverdi’nin hiç aksanını kıvırmadan dümdüz Domaniçlice yaptığı anılara katıla katıla gülerdik… Her veda da mutlaka göz yaşları dökülür, gidenin ardından üzülürdük !
Kış aylarında Kaymakamın organizesinde toplantılar düzenlenir, her partiden her kurumdan insanlar, memurlar, muhtarlar, dernekler toplanır eğlenirdik.
İnsanlar bir araya gelip sohbet ederek eğlenirken ilçeye daha çok bağlanır, birbiri ile muhabbeti artar, dostluklar başlar, ilçe ve köylerimiz için yeni projeler ortaya çıkartırdık.
Namı değer herkesin sevgilisi Geveze (Mustafa Şimşek) her kesimden insanları dinler, “yaparız ederiz” diye gönlünü alır, yapmasa da eserdi. Yeni gelen Kaymakamdan sigara içme izni Belediye Başkanı Yakup Yardımcı’nındı. İzin çıktımı, fıkralar havalarda uçuşurdu.
Sığır çobanları, koyun çobanları, keçi çobanları örgütlenip dernek kurmuşlardı. Sırayla köylerde canlı müzik eşliğinde eğlenceler düzenlenir, yetkili ve siyasiler davet edilir, köye hizmet getirmek için birlikte çalışma kararları alınırdı.
Ak Partili Mustafa Şimşek, CHP’li Ramazan Öztürk, MHP’li Şeref Zeyrek her etkinlikte beraberdiler. Birbirlerini öyle laflar sokarlardı ki. Futbol taraftarları gibi, “size şöyle koyduk, sizi böyle yendik” etraftaki herkes bu tatlı didişmeyi gülerek dinler eğlenirdi. Şimdiki gibi kimse kimseyle küs değildi. Bir siyasi diğerine hain, alçak, namussuz gibi ağır ithamlarda asla bulunmazdı !
MHP’li Şeref Zeyrek ilçedeki en büyük konserlere imza atarken, Ak Partili Belediye Başkanı da daha büyük konserle onlara cevap verirdi. En iyi projeler CHP’li Ramazan Çavuştan gelirdi.
İlçeye her ay bir yatırımcı gelir, sürekli baraj, gölet, okul açılışları olurdu. Orman İşletme Müdürlüğü, Milli Eğitim, Halk Eğitim, Müftülük bir sürü eğitimler verir, her kesimden yetkilileri davet eder, sertifika törenleri düzenlerdi.
Halkın her kesimi, muhtarların tamamı, ilçede görev yapan amir memurlar, tüm siyasi teşkilatlar, dernekler, toplantılar düzenlemek için birbiriyle yarışır, her yemekte mutlaka bir proje çıkar, iyi kötü irili ufaklı hizmetler gelirdi.
Hiçbir hizmet gelmese bile dostluklar büyür, arkadaşlıklar perçinleşir, sohbetler artar, gidenin ilçede bir kapısı, ilçenin gönderdiği memurun yeni görev yerinde bir kapısı olurdu.
Farklılıklarımız ile bir araya gelir, kaynaşır insan olmanın erdemine, sohbetin dibine, hizmetin her türlüsüne bir şekilde ulaşır ulaşamasak da hayalini kurardık.
Bana mı öyle geliyor hepsi bitti mi bilmem ama ben eski Domaniç’i özlüyorum !