YANGINLAR NİYE ARTTI ?

Abone Ol

En akla gelen, en kolay cevap; ‘Küresel ısınma yangınları artırdı’ 
Doğrudur ama tek doğru bu mudur ?

Eskilerden bir keçi çobanı anlatıyor, “ Eskiden herkesin hayvanı vardı. Her sürünün içinde mutlaka keçilerde olurdu. Keçiler ormanı temizler. Biz çobanlar, her köşede bir ateş yakardık ama hiç yangın çıkmazdı. Şimdi bir izmaritten, ormana atılmış bir şişeden ya da bir şimşek çakmasından kuru otlar, ağaç kabukları alev alıyor koca koca ormanlar yanıyor” dedi.  

50-60 yaşlarında olan herkes bilir ki, yarım asırlık ömrümüzde yazı görmeden kışa girdiğimiz, karsız geçen kışlarımızda oldu. Koca memleketimizde hiç karın yağmadığı bereketli topraklarımız da var. Sürekli kar yağdığı halde çiftçinin ancak bir mahsul aldığı Domaniç gibi topraklarda var.  

Masa başı medyamız sürekli bir korku körüklüyor; ‘Küresel ısınma etkisini göstermeye başladı, falanca gün sıcaklıklar şu kadar olacakmış. Bilim adamları uyarıyor” deyip ardından da ekliyorlar, “ Son 55 yılın en sıcak günü olacakmış…” Demek ki 55 yıl önce de böyle günler yaşamışız yani dünyanın sonu gelmemiş. 

Eskiden köylüler tarla açmak için ormanları kendi elleri ile yakarmış. Her nedense sadece tarla alanı kadar yer yanarmış. Oysa günümüzde tek bir kibritle binlerce dönüm orman tüm imkanlara rağmen yanıyor…

Çobanın son cümlesi şu oldu; “ Orman keçileri yasakladı. Hükümetlerin yanlış politikaları köylüyü köyünden etti. Ormanların doğal dengesi bozuldu ve yanmaya başladı” dedi. 

PEKİ YA EVLERDE ÇIKAN YANGINLAR !
Sandıklar kullanılmayan eski çeyizlerle dolu. Gardıroplar kullanılmayan elbiselerle dolu, kullanılmayan mekruh evler yıkılmıyor temizlenmiyor. Evin dibinde odunlar, eski eşyalar, saman balyaları yangına davet çıkaracak ne varsa evin avlusunda…  

Yoldan bir santim çalabilmek için yola dayalı sıkışık evler. Devlet el koyar da yol yapar diye yıkılmayan kullanılmayan yapılar, çıkacak yangında itfaiyenin geç gelmesine neden oluyor. 

Ya kendimizin ya akrabaların, komşuların evlerinde sürekli aynı manzara ile karşılaşırız. Bodrumdan çatı katına kadar römorklar dolusu eski eşya ile dolu. Evin etrafı eski tahtalardan yapılmış kurluk altı dediğimiz ucubeler ile çevrili. Evde avluda nefes alacak alan bırakmıyor, her yeri dolduruyor kapatıyoruz. 
Oysa herkes kullandığı eşyaları kadar alan, kullandığı alan kadar ev ve geniş avlu, ferah bir bahçe yapsa yangın çıkmaz, çıksa bile etraftan rahatlıkla yapılacak müdahale ile yangın büyümeden söndürülür, kısacası aklımızı kullanarak yangınları azaltabilir, zararı en aza indirebiliriz.!

Ya da Devlet bu işe el atıp tüm mekruh binaları yıkarak köyün, mahallenin yollarını açabilir, daha güvenli yaşam alanları oluşturabilir !