SEN, İYİLİKLERE KURBAN OL

Abone Ol

Mülakatla değil liyakatle din eğitimi almış bir din görevlisine sorarsanız, size kurban kesmek ne farzdır ne sünnettir. 'Vaciptir' diyecektir .

Vacip nedir ? diye sorarsanız, “Yaparsan iyi olur yapmazsan bir şey olmaz” diyecektir. Kaynak soracak olursanız, meslek icabı din görevlisi ise size kızmaya başlayacak, “ Günaha girme beni de günaha sokma” diyecektir. 
Dini bilen araştıran soruşturan biriyse size vacip uygulamasının dünü bugünü hakkında bilgi verecektir. Rivayetlerle gelen bir aktarım olduğunu göreceksiniz. 
Vacip uygulamaları genelde Hz. Muhammed'den yüz yıllar sonra başlayan uygulamalar olduğu halde Kurban kesme geleneği Hz. Muhammed'den binlerce yıl önce başlayan bir gelenektir…

Kitabi kökeni 5 bin 700 yıl öncesine, Tevrat'a dayanır. Ancak araştırmacılar dünyanın her yerinde, her kavmin bir şekilde sosyal etkinlik düzenleyip kurbanlar kesip yiyip içip eğlendiklerini görürüz. 

İlk çağlarda insanlar, aile fertlerinden birini tanrılarına kurban ederken zamanla kölelerden kurbanlar kesilmiş. Sonraki yıllarda atlar, öküzler, koyunlar develer diye de devam edip gelmiş. 

Biz Türklerin tarihinde de benzeri uygulamalar vardır. 

İşin ucunu dine dayandırma geleneği, Hac ibadetini yapmaya gelen misafirlere et yemeği ikramı için başlatılan bir Yahudi geleneği olarak bilinse de bu ritüel binlerce yıl öncesinden gelen bir gelenektir.

Kuran'da da kurban kesme ritüelinin hacla bağlantılı olduğunu göreceksiniz. 
Kurban ibadeti Kuran'da fazla geçmez ancak Tevrat'ta tüm ayrıntılarına kadar bir bir yazılmıştır. 
Kökenin binlerce yıl eskiye dayanan kurban kesme geleneği tüm insanlığın uygulayarak geldiği bir gelenektir. 

Kuran da zaten, “Sizden öncekilere emredildiği” gibi diye başlayan bazı uygulamalar dan da anlaşılacağı gibi dini ritüellerin birçoğu başta Tevrat olmak üzere diğer dinlerle aynıdır. 

Kurban kesme geleneğine karşı çıkanlar da vardır din adına savunanlarda vardır. Oysa Kuran, kurbanı çok güzel açıklamıştır.  Hac Suresi 37. Ayet, “ Kurbanlarınızın ne etleri ne kanları Allah'a varacak değildir” der. 

Kurbanda aranan takvadır, yardımlaşmadır, aç olanı doyurmadır. Günümüzde bu uygulama pek kalmadı genelde kesilen hayvanlar sucuk salam yapılıyor ancak yine de binlerce insan bir garibana et yollama derdinde, küçükler büyükleri kurban vesilesi ile ziyaret etmekte, kurbanda kurban dışı yardım yapan çok sayıda insan bu ayete uymaktadır. 

Ey iyi insan, varsa elinde paylaşacak kadar bir malın, kurban et. Bir garibanı doyur, çalışamayan hastaya şifa ol, giyecek elbise ol, sıcak bir yuva ol, sofrasına aş ekmek, bir kase çorba, bir öğünlük kavurma ol.  Yoksa el alem ne der diye borca harca girme, şov yapma, sıkıntıya girme. İster veren el ol ister alan el. Ne olursan ol. Ama şu bayramda gel bir kerelik bile olsa güzelliklere iyiliklere vesile ol, kurban ol !