KENDİ DEVLETİMİ KURASIM VAR !

Abone Ol

Hayallerimi gerçekleştirecek bir siyasi parti yok. İnandığım, güvendiğim bir cemaat, bir tarikat yok. Uğruna kendimi yırtacağım bir futbol takımım bile yok. Nasıl olsun ki? Din, iman diyenler camileri boşalttı. Vatan, millet, Sakarya diyenler katillere el uzatıp "kurucu önder, lider" demeye başladı. Halkın partisi, yıllardır halkından kopuk, çok sol duruyor.

Yazan, çizenler kara zindanlara, çalan, çırpanlar zevkusefanın zirve yaptığı âlemlere akıyor. Ekonomi bozuldukça muhalifler sevinip ellerini ovuşturuyor. İktidar yanlıları filmlerle, vaazlarla, AVM'leri dolduranlara, lüks arabalara binenlere bakıp bakıp şükrediyor.

Dünyanın en güzel coğrafyasında, en güzel, en bereketli topraklarında yangınlar, seller, depremler bir taraftan vurup öldürüyor, diğer taraftan siyasiler, aç bırakıp köleleştirmeye, bölüp parçalayıp yönetmeye çalışıyor. Bir Allah'ın kulu da çıkıp, “Tüm bunlar bizim başımıza niye geliyor?” diye sormuyor, sorgulamıyor.

Bazen şeytana uyup kendi devletimi kurasım geliyor. O şeytan öyle bir şeytan ki... Müslüman cenaha göre 124 bin peygamber gelmiş karşılarında şeytan ise tek başına ! Peki dünyanın durumuna bakınca sizce kim galip gelmiş ?

Suudiler, bir şehir kurup içine onlarca kutsal mekân yapmışlar. Ülkenin en büyük gelir kaynağı ise “şeytan taşlama" merkezi! Şeytan kazanıyor, kazandırıyor. Yıllar önce şeytanla Ayvalık’ta tanışmıştım. Lüks restoranda ödediğim hesabın üç katını, "Şeytan Sofrasında" şeytanın sadece bir ayağıyla basıp geçtiği yerde ödeyerek şeytanın gücünü fark etmiştim.

İsrail, bir zamanlar kıçını soktuğu yerde, şimdi insanları katlederek ülkesinin topraklarını büyütüyor. Allah, peygamber diyen ne kadar ülke varsa, çocukların öldürülmesine karşı ağızları ile dua ederken elleriyle, gemileriyle, trenleri tırları ile İsrail’e yardım ve yataklık yapıyorlar.

Yarım asırdır dünyanın misafiriyim. Müslümanların duasının kabul olduğunu görmedim !

Son zamanlarda şeytan bana da musallat oldu. “Sen bu düzeni beğenmiyorsan git kendi devletini kendin kur diyor.

İyi de ben Atatürk değilim ki !

Ne ondaki cesaret ne ondaki asalet ne ondaki sabır ne ondaki iman bende yok ki. En sevdiğim atalarıma bakıyorum hangi güçlüklerle neler başardıklarına şaşırıyorum. Atatürk, Ertuğrul, Alpman, Oğuz, Timur ve diğerleri… Hepsi de müthiş insanlar.

Gücümü damarlarındaki asil kandan ve atalarımın genlerinden alan bir Türk olarak atalarımın izinden gidecek güç ve cesaretim olsaydı, ilk işim bu şartlarda kendi devletimi kurmak olurdu.

Benim devletim, Amerika’daki köyler gibi yaşanılabilir modern köy kurmaktan başlar, İsveç gibi yeşil ormanlar yetiştirir, Hollandalılar gibi bilinçli tarım üretir. Sovyetler gibi her şeyi devletleştirir, halkımın Almanlar gibi disiplinli ve çalışkan, Türkler gibi sıcakkanlı ve paylaşımcı olması için çalışırdım. Şeytana çalışıp Allah’a dua eden şarlatanları, Çinliler gibi kılıçtan geçirir, devletimi Norveç gibi yaşanılabilir bir ülke yapardım vesselam.