GÜZEL OLANI GÖRMEK

Abone Ol

Sokrates’e göre yaşamın amacı ve herkesin yaşam boyunca peşinden koştuğu en yüksek ideal mutluluktur. Mutluluğa erişmenin yolu ise insana ve yaşama ilişkin bilgidir. Çünkü doğru bilgi insanı doğru eylemlerde bulunmaya götürür. Doğru bilgi demişken insanın kendi doğruları muhakkak olacak ki, bilimsel doğrular daha tutarlı olanıdır.

Yukarıda yazdığım Sokrates’e göre mutluluk tabiki. Genel anlamda insanoğlu her ne kadar düşünebilen bir varlık olsa da, her daim duyguları daha ağır basar ve sonucunda öfkelenen sinirlenen ve aniden daha duygusal olan bir varlık oluverir. Bu onun içinde bulunduğu zaman ve mekan faktörlerinin sonucu duygularının dışa yansımasıdır.

Neden böyle bir giriş mi yaptım. Bu hafta güzel olanı görmenin mutluluğunu yaşamanın inanılmaz hazzını yazmak istiyorum. Etrafımıza şöyle bir baktığımızda o kadar güzel olan şeyler var ki. Yürürken yolda gördüğümüz bir çocuğun en doğal tebessümü bile mutlu olmasına yetiyor insanın. Velhasıl mutlu olmak isteyen her bir insan küçük şeyler ile de mutlu olabiliyor aslında.

Bu mutluluk sosyal, siyasal ve kültürel anlamda da böyle olması gerekse de maalesef günümüz ekonomik şartları pek buna müsaade etmiyor. Bu günümüzün en acı gerçeği. İktidarı ve muhalefeti ile bu en acı gerçek. Her bir insanın derdi, üzüntüsü, sevinci farklı farklı olsa da ekonomik sıkıntıları bir.

Birde bu mutluluk kavramını değişik şekilde yaşamaya çalışanlar var. Her olaya müdahil olmak onlar için en büyük mutluluk olsa gerek. Özellikle bu mutluluk egosu sosyal Medya’da bir hayli moda. Yukarıda yazımın girişinde de belirtiğim gibi bilginin doğru veya yanlışlığına bakmaksızın, her konunun uzmanı o kadar çok kişi var ki.

Her neyse. Leş ‘teki o beyaz dişleri gören, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (S. A. V) bizlere en güzel örnektir. Güzel olanı görmek peygamber sünnetidir kısacası.

Son günlerde güzel işler, güzel gelişmeler oluyor cennetten bir köşe olan ilçemiz Domaniç'te. Yeni hastane binamızın hizmete açılması ve sonrasında adalet bakanımızın Kütahya ziyaretlerinde gündeme gelen Domaniç süt üreticileri ile ilgili yapılmakta olan cezaevi bağlantılı gelişmeler gayet Domaniç insanı için güzel ve umut vadeden gelişmeler, güzel işler. Domaniç Belediyesi'nin geçtiğimiz Ramazan ayında yaptığı güzel işler gibi.

Sırf kendilerinin mutluluğu için özellikle de sosyal medyada sadece yazmak için yazmak, eleştirmek mutlu olmak değil bence. Ego tatmininden ibaret sadece. Güzel olanı taktır etmek bir erdem insan işi olsa gerek. Mutluluk ego tatmininden daha öte bir şey kısacası. Uzun lafın kısası mutluluk ile ego farklı kavramlardır.

Bu arada Domaniç Gazetesi geçtiğimiz hafta 30 ncu yılını kutladı. 10 Nisan 1995'ten 10 Nisan 2025 yılına gelmesinde büyük emekleri olan Domaniç Gazetesi kurucusu Şerif Yılmaz ve sonrasında ikinci sahibi Mehmet İmdat Uysal'a da siz değerli okurlarım huzurunda teşekkür ediyorum.

Kurulduğu günden beri, Domaniç Gazetesi, her zaman Domaniç ‘linin gören gözü, işiten kulağı oldu. Bir Fikrin Değil, Bir Kültürün Gazetesi Olarak, Ya Domaniç İçin Bir şeyler Yap, Ya da Yapanlara Engel Olma düsturu ile hareket etti ve tam tamına geride koskocaman bir 30 yıl bıraktı.30 ncu yaşını dolduran Domaniç Gazetesi'ne ve bu gazeteyi bizlere ulaştırmak için gece gündüz, dağ bayır, yağmur, çamur demeden bizlerin Domaniç'ten haberdar olmasını sağlayan Başta Mustafa Yiğit Olmak Üzere Serdar Yiğit Tamer Yiğit ve ekibine sonsuz minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Abone olarak destek olan siz değerli okurları ile nice 30 ncu yıllara İnşallah. Kalın sağlıcakla.