ÇOK PARA KAZANMAM LAZIM

Abone Ol

Bundan 18 yıl önce bankada sırada bekliyordum. Önümde orta yaş üstü bir kadın vardı. Kılık kıyafeti, ezik tavırları ve konuşmalarından gariban biri olduğu belliydi. 

O zamanlar internet yok, bankamatik yok, müşteri gizliliği yok herkes herkesin her şeyini görüyor, göremeyenler görmek için kaz gibi boyunlarını uzatarak ne yaptığınızı görmeye çalışıyorlar. 

Kadın ölmüş eşinin emekli maaşını çekti ve dolara yatırdı. Aman Allah'ım rakam dudak uçuklatacak kadar fazla. 

Kadın arkasını dönünce tanıdık çıktı ! Gördüklerimi anlatmaya kalktım. “ O ne ki dediler. Falanca kadının yüz küsur bin doları ona yakın da eurosu var !

İyide madem bu yaşta bu kadar paran var üstün başın nedir be teyzem ? 

Yaşadığın bu fakir hayatı, bu ev nedir. Kefenin cebimi var ?

Parayı M.Ö. 7. yüzyılda Anadolu'da yaşayan Lidyalılar bulmuş. Para bulunmadan önce insanlar alışverişlerini değiş tokuşla gerçekleştiriyorlarmış. Evde patates tükenmişse kendi ürettiğiniz pirinç ile pazara çıkıp sizinle değiş tokuş yapacak birini bulmanız gerekiyor…

İlk insanın tek derdi yemek içmek ve cinsellik iken zamanla barınak, korunak, bağ bahçe, at, araba, iş, iş yeri derken insanın ihtiyaçlarına ömür yetmez olmuş. 

“Neyse dünyada yaşayamadıklarımı nasıl olsa cennette yaşayacağım” diye rahatlasa da oraya girmekte öyle kolay değil ki !

Her insanın kendine özel bir dünyası var. Kimi kazandıkça kazanmak istiyor. Kimi kazandığını hatta kazandığından fazlasını yiyor. Kimi kazanıyor ama yemeyip biriktiriyor, kiminin dünya malı umurunda değil, konu komşu getirirse yiyor getirmezse yarı aç yarı tok ömür dolduruyor.  

Öyle veya böyle dün elinde bir kazıkla sınır çizip, ' burası benim' diyen insanın bitmek tükenmek bilmeyen hırsları ile ihtiyaç listesi uzadıkça tüm ihtiyaçlarına cevap verecek yegane gücü sonunda keşfetmiş. 

Hayaller farklı, beklentiler farklı, amaçlar farklı, inançlar farklı iken Lidyalıların bulduğu para, hepimizin ortak hedefi, ilahı, tanrısı olmuş.

Para demek, güç demek hepimiz iç güdüsel olarak bir güce taptığımıza göre, sığınacak bir güce ihtiyaç duyduğumuza göre, “İşte sana güç” demiş Lidyalılar.

Para çok şeydir ama her şey değildir. Harcamasını bilmiyorsan efendin olur !  Ha efendin için çalışmışsın ha yastık altı paralarının miktarını artırmak için çalışmışsın ! Paranı güç olarak kullanıyorsan tanrılaşma yolundasın yalnız kalırsın.  Paranı gerçek ihtiyaçların için kullanırsan huzur bulursun. 

Gerçek ihtiyaç önce sağlık, sonra huzur, sonra dostlarındır. 

Mesela bende para kazanmak için çok çalışırım. 

Çok çalışıp çok kazanmam lazım. 

Çok kazanırsam kazandıklarımla hizmet ederim. 

Arkadaşlar çaylar benden derim mesela var mı daha ötesi ! 

Dost kazan dost düşmanı ananda doğurur vesselam !