10 BİN LİRA TAM 10 BİN LİRA OLMUŞTUR

Abone Ol

Dünyanın en saçma sapan ekonomi sistemi ile yönetilsek de asayiş berkemal, sıkıntı yok !
 
En büyük ekonomist olduğunu iddia edenlerin ikna ettiği çoğunluğun oyları ile yıllardır düzende, sistemde değişti gitti.

Mahalle bakkalları kapandı şehirlere AVM'ler geldi. Bu merkezlerde yatak yorgan, iğne iplik, beyaz eşya aklınıza ne gelirse var. Bir de bunun yanında kafeler var. Mahallede çay 3 kuruş iken buralarda çay içmenin bedeli oldukça ağır ama çok havalı. 
Mahalle bakkalı ay başına kadar alışverişi deftere yazarken AVM'de kuruşuna kadar ödemeler nakit yapılır. 

İyi de bu ülkede AVM'ye bu şartlarda kim gider ki ?

“Kolay beyim, kolay efendim, hallederiz. İşin orasını bize bırakın. Biz ekonomistiz” dediler ve kolları sıvadılar… 

Son bir haftadır televizyonlarda enflasyon hesapları, maaş hesapları, kim ne alacak derken kafalar zaten karıştı bir de biz karıştırmayalım. 

İşin kabaca özeti şöyle;  işçiler, emekliler, amirler, memurlar, öğretmenler, doktorlar derken ne kadar meslek varsa kendi içinde sınıflara bölündü. Farklı maaş kategorilerine alındı. Bölüp parçaladıktan sonra yönetmek zaten kolaydır. 
Yeni sistem ile çoğunluktan alınan haklar azınlığa devredilmiş, ülke de 10 bin lira maaşla şükredenler, 45, 65, 95 hatta birkaç yüz bin lira emekli maaşı alanların şatafatı ile övünür hale getirildi.   

Şükretmesini bilen,  dini bütün kardeşlerimiz vatan millet Sakarya edaları ile “Ezanlar susmaz bayraklar inmez” derken, ahanda savaş çıktı çıkacak, dış güçler bizi sevmii derken, Suriye'ye girdik giriyoruz derken, 2023'de Lozan bi bitsin derken geldik bu günlere… Tatil yerleri dolup taşıyor, AVM'ler de kuyruk var, Umre turlarında patlama var, yollar köprüler lüks araçlarla dolu…. Hani kriz vardı diyen bizimkiler işin sırrını hala anlamadılar…

Şöyle açıklayalım; Köy düğünlerini bilirsiniz.! Bir köylü düğün masrafı ile üç holding patronu evlenir.  

Düğün ağası, düğün boyunca saçıp savurur ! Düğüne davetli binlerce insan, günlerce yer içer, silahlar patlar, havai fişekler gökyüzünü rengarenk yapar. İsraf, şatafat hat safhadadır. Kimse değirmenin suyunu sorgulamaz, herkes zevki sefadadır. 

Düğün biter kalabalık gider. Gerdek gecesinin sabahında gerçekler ortaya çıkar. 
Meğer bizim düğün ağası şatafat için tarlayı tokadı, ahırdaki koyun keçiyi satmış yetmemiş bir de kredi çekmiştir. Şimdi sıra şatafatın bedelini yani borçları ödemeye gelir.  Damadın takıları, gelinin altınları alınır. Gelin bu işe çok kızar kocasından ayrılır. Gelin yine gelindir ama artık dul bir gelindir. 

Bizim emekli de başkalarının şatafatı ile övünürken düğünün sonunda görmüştür ki, şatafatın bedeli kendine ödetilmiş. Emekli hala emeklidir. Üstelikte 10 bin liralık emekli maaşı yeni zamlarla birlikte tam 10 bin lira olmuştur ama artık bu on bin lirada gerdek öncesi on bin lira değildir. Bilmem anlatabildik mi ?